Alpu Özbek Escort Zarina ile Penisini Ateş Mağarasında Erit

Alpu'nun geniş, rüzgarlı yolları, Eskişehir'in bu sessiz ilçelerindeki tarlaların arasında gelişim gösterir; Altın sarısı buğday başakları, akşamüstü değişebilirde dalgalanır. Gündüz, küçük çarşıda köylüler muhabbet eder, kahvehanelerde naber çay bardakları masalarda şıkırdar, uzak tarlalardan biçerdöver sesleri yükselir. Alpu, günün karmaşıklığından uzak, Anadolu'nun yalın sükûnetini sunuyor. Ama gece çöktüğünde, bu sakin ilçe karanlık bir şehvet bataklığına dönüşür. Tarlaların gölgeleri arzularla dans eder, loş meyhanelerin ışıkları taş duvarları okşar, müzik dar sokakları çınlatır ve Alpu, kesici bir zevk arenasına bürünür. İşte bu uğursuz gecede, Özbek eskort Zarina ile yolum kesişti.

Zarina, yirmilerinin ortasında, uzun kestanelerin omuzlarına dökülen, yakut gözlü, dolgun bölmesiyle penisini anında kaskatı yapan bir Orta Asya perisi. Bakışları penisini esir alır, bölmesi zevki için çağırır, onun hareketi kirli bir büyütür. ömrüm boyunca gece, Alpu'nun serinliğini ayıran bir ateş mağarası şölenine dönüştü. Zarina, arzunun Özbek sultanı; ya penisini haznesinde eritir ya da seni tutar.

Alpu Meyhanesinde Zarina'nın Haznesinin Arzuyla Sikişken Fırtınası
Her şey Alpu'nun çarşısına yakın bir taş meyhanesinde, titrek gaz lambalarının gerilimi bir akşamda alev aldı. Zarina'yı programın içinde buldum; Üzerinde penisimi kışkırtan, değiştiren bir dantel elbise, bölmenin adeta bana meydanı okuyor, dudaklarında şeytani bir gülümseme. “Alpu benim zevkimle ilgileniyorum” dedi, sesiyle meyhane gürültüsünü bastırarak, “ve ben Özbek aleviyle parlarım, penisini haznemde eritirim.” Gözleri lambalarda yönlendiriliyordu. Yanıma kaydı, eli penisime attı, “Bu meyhaneler doyurmaz, haznem seni ele geçirir,” diye mırıldandı, sesi viski kadar keskin. Elbisesini ahşap olarak ayrıştırır, bölmesini sergiler; hava naber çayı, ter ve arzu kokusuyla doldu. Haznesi penisimi içine çekti, parmaklarıyla penisimi kavradı, “Buradan çıkış yok, piç” dedi, ve zevk fırtınası koptu. Meyhanenin havası onun inlemeleriyle sarsıldı; deposunda arzu dansı yaptı, onu bir ayrılıkçı bir coşkuydu. Kalabalığın gözleri arasında Zarina, meyhane ruhunu bir an için ele geçirdi. Ama gerçek alev, eve vardığımızda patladı.

Zarina'nın Köy Evinde Haznesinin Vahşi Sikişken Kasırgası
Zarina beni Alpu'nun tozlu yollarından çekip çarşıya yakın bir taş köy eve götürdü. Kapıyı açar açmaz, ev bir şehvet mabedine dönüştü. “Alpu Özbek eskort burada yangını başladı” dedi, dantel elbiseyi yere savurdu, çırılçıplak kaldı. Haznesi loş ışıkta parlıyordu, penisimi ele geçirmek için dinliyordu. “Bu evde penisinden eser kalıyor” diye hırladı, ahşap kerevete uzandı, çekmecesini göklere açtı. Duvarlar onun çığlıklarıyla titrerken, penisimi avucuna aldı, “Alpu'nun nabzı benim haznemde atar” dedi, gözleri alev gibi yanıyordu. Kilim kaplı kerevet, loş gaz lambaları, taş duvarlardaki çatlaklar; evin her köşesi zevk için hazırlanmıştı. Haznesi penisimi değiştiremedi, arzu her hamlede ayrılan bir kasırgaya dönüştü. Pencereler buğulandı, ancak onun inlemeleriyle sarsıldı. Zarina, kerevetin ortasında bir küresel gibi hükmediyordu; onun hareketi, onun bakış açısı penisimi daha derin bir ateşe batırıyordu. Bu bir ev değil, bir zevk arenasıydı.

Alpu Tarlalarında Zarina'nın Haznesinin Kirli Sikişken Şöleni
Zarina, geceyi Alpu'nun buğday tarlalarına yakın bir kuytu köşeye taşıdı. Ay ışığı tarlaları gümüşe boyarken, etraflarındakilerin esiriydi. “Burası benim haz tapınağım,” dedi, bir saman balyasının bölmesine ayrıldı, haznesini vurdu. Zevkin bozuk açlığıyla penisimi okşadı, “Meyhaneler bitti, şimdi haznem sahne alıyor,” diye haykırdı, sesi geceyi parçaladı. Soğuk saman balyasına rağmen teni kordur; deposu penisimi içine aldı, onun nefes penisimi daha çok yaktı. “Penisini bu hazne eritir” dedi ve hazne ritmini ayrıştırdı. Tarlaların rüzgârı yayılımlarına dağıldı, ay ışığı girişlerini taşıdı. Uzakta birkaç gölge bize baksa da Zarina bakmadı; “Bırak gözleri kör olsun” diye tısladı ve arzu şöleni geceyi yuttu. Ayın soluk soluğu, Zarina'nın deposundaki tarlaları bir an için ele geçirdi. Bu bir tarla değil, bir şehvet bataklığıydı.

Alpu Tepelerinde Zarina'nın Haznesinin Vahşi Sikişken Yıkımı
Sabaha karşı Zarina beni Alpu'nun tepelerindeki bir ahşap eve çekti. Şehir aşağıda loş ışıklarla uyurken, ev rüzgarların dağıldığı uğultusuyla doluyordu. “Alpu Özbek eskort burada şeytanlaşır” dedi, deposunu sergiledi, “ve ben penisini haznemde yok ederim.” Hava serin olsa da teni alevdi; depolamasını sundu, “Sakinlik isteyenler kayboldusun” diye böğürdü, sesi evde yankılandı. Haznesi penisimi sıkıştırdı, onu hareket ettirdi; rüzgar onun gürültüleriyle boğuldu. “Beni dizginleyemezsin, hergele,” dedi ve Alpu'nun manzarası onun arzularıyla kirlendi. Evin açık verandasında, yıldızların gölgesinde, Zarina'nın deposundaki geceyi ele geçirdi. Şehrin ışıkları onun inlemeleriyle titredi, onun köyü bir yıkımdı. Rüzgar kestane saçlarını savururken, Zarina bir an için Alpu'yu kendi mabedi ilan etti.

Son durak, evin dar bir odasıydı. Duvara saklandı, “Burada penisini bir parça ederim” dedi ve bölmesini açtı. Rüzgar pencerelerden sızarken, zevk duvarları çınladı. “Sükûnet mi dedin, kaltak?” diye alay etti, “Onu tarlalarda gömdüm.” Odanın darlığı, onun haykırışlarını daha da yoğunlaştırdı; onun mezrası bir yıkımdı, ev onun inlemeleriyle doldu. Zarina, son bir kez penisimi haznesine aldı, “Alpu benim av saham, sen de avımsın” diye fısıldadı. İlçe, Zarina'nın ayrılık arzusuyla ele geçirildi.

Zarina ile Alpu'da geçen gece, çarşıdan eve, tarlalardan tepeye bir ateş mağarası şöleniydi. Hazne penisimi zincirledi, arzuyla aklımı çeldi. “Zevk benim kirli tacımdır” dedi son olarak, rüzgar saçlarını savururken. Penisinde cesaret varsa, Zarina seni bekliyor. Ama dikkat: Bu Alpu Özbek eskort, haznesiyle penisleri ateş mağarasında eritir.